Üsleri açarsa Güney Kıbrıs’ı vururuz
Gazze’de yaklaşık 9 aydır soykırım işleyen işgalci İsrail ordusu, kuzeydeki Lübnan sınırında artan gerilimin ardından gözünü buraya dikerken Hizbullah da İsrail işgali altındaki Filistin topraklarına füze saldırılarını artırıyor. Hizbullah ile İsrail arasında, 8 Ekim 2023’ten beri devam eden karşılıklı saldırılarda bugüne kadar 350 civarında Hizbullah militanı ile 10 İsrail askeri öldü. İsrail’in muhtemel bir saldırısında Lübnan topraklarını nasıl hedef alacağına dair ön görüler arasında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) topraklarını kullanma ihtimali ise GKRY’yi tehditlerin odağına yerleştiriyor.
İsrail ordusunun son günlerde Lübnan’a yönelik saldırı planını onayladığı haberleri, Doğu Akdeniz’de suları ısıtırken Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın GKRY’ye yönelttiği tehdit savaşın genişleme ihtimalini güçlendiriyor. Nasrallah, Çarşamba günü yayınladığı bir videolu konuşmada, İsrail’in Lübnan’a yönelik muhtemel saldırısında GKRY’deki üsleri kullanma ihtimaline karşı Nicosia yönetimini tehdit etti. Nasrallah, “İsrail’in GKRY’deki üsleri kullanması, GKRY’nin de savaşın parçası olması anlamına gelecektir. Direniş duruma bu esas üzerinden yaklaşacaktır” dedi. İsrail’in GKRY’de sürekli askeri tatbikat yaptığını öne süren Nasrallah, Lübnan’a yönelik olası bir saldırıda GKRY’ye ait havalimanı ve askeri üsleri kullanacağı yönünde istihbarat ve duyumlar aldıklarını söyledi.
GKRY’nin en önemli limanı konumundaki başkent Nicosia, İsrail’in Gazze’ye yönelik başlattığı katliamlar süresince İngiltere ve ABD tarafından çeşitli operasyonlar için kullanıldı. İngiltere’ye ait casus uçakları, sık sık Nicosia’daki üslerden havalanarak Gazze ve Güney Lübnan üzerinde casus uçuşları gerçekleştirdi. İngiltere ve ABD’nin GKRY’deki üsleri, İran’ın 13 Nisan’da İsrail’e fırlattığı füzelerin engellenmsinde de aktif bir görev üstlendi. Saldırıların ilk gününde “Savaşın genişlemesini önleyecek caydırıcı bir güç” oluşturmak için bölgeye USS Gerald Ford uçak gemisini gönderen ABD yönetimi ise Nicosia limanını sık sık kullandı. Nicosia Limanı, Gazze’ye insani yardım için kurulduğu ilan edilen ancak fiyaskoyla sonuçlanan geçici liman planında önemli bir rol oynamıştı. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, adaya yaptığı ziyarette GKRY’nin yardım koridorunun önemli bir parçası olduğunu dile getirmişti.
Lübnan-İsrail hattında gerilimin artması, savaşın yayılmaması konusunda defalarca uyarılarda bulunan ABD yönetimini de harekete geçirdi. Lübnan Genelkurmay Başkanı Josep Avn’ın geçtiğimiz hafta Washington’a gerçekleştirdiği ziyaretin ardından bu kez Beyaz Saray’ın Lübnan Özel Temsilcisi Amos Hochstein, Tel Aviv ve Beyrut’u ziyaret etmek üzere bölgeye ulaştı. Hochstein, ülkesinin sorunların diplomatik yollarla çözülmesi yönündeki tavrını değiştirmediğini belirtti. Buna karşılık açıkça İsrail’in yanında durarak İsrail’e milyarlarca dolarlık silah sağlayan ABD yönetimi, savaşın yayılması riskini büyüten İsrail’e baskı kurmak yerine diplomasi çağrıları yaparak hedef şaşırtıyor.
Öte yandan, Nasrallah’ın açıklamaları sonrası Rum Kesimi’nde panik havası oluştu. GKRY Cumhurbaşkanı Nicos Hristodulidis, “İsrail’in Gazze ve Güney Lübnan’a yönelik yürüttüğü savaşın parçası olmadık olmayacağız. Aksine çözümün parçası olmak istiyoruz” dedi.
Lübnan Dışişleri Bakanı Abdallah Buhabib de GKRY’li mevkidaşı Konstantinos Kombos ile telefon görüşmesi yaptı. Buhabib, Kombos’a hitaben, “Lübnan’ın bölgenin istikrarının sağlanmasında GKRY’nin üstlendiği olumlu role güvendiğini” söyledi. Kombos ise İsrail ve Lübnan arasındaki çatışmalar hakkında, “sorunun değil, çözümün bir parçası olmayı umduğunu” ifade ederek, GKRY’nin “hiçbir şekilde bölgedeki savaşa dahil olmak istemediğini” vurguladı.