Japonları etkiledi, yayılıyor: Türkler de tehlikede!

Hikikomori Nedir?

Hikikomori, kelime anlamıyla “içeri çekilme, hapsedilmiş olma“yı ifade eden ve Japonya’da ortaya çıkan bir terimdir. Bu durum, bireylerin toplumsal yaşamdan tamamen çekilerek uzun süreli bir izolasyon içinde olmaları olarak tanımlanabilir.

Günümüzde küresel bir sorun haline gelen hikikomori, özellikle genç yetişkinlerde sıklıkla görülmekte ve bireyler ile çevreleri üzerinde derin etkiler bırakmaktadır.

Bu durum, sadece fiziksel bir izolasyon değil, aynı zamanda duygusal ve sosyal bir kopuşu da beraberinde getirir. Hikikomori olan bireyler, genellikle insanlarla etkileşim kurmaktan kaçınır, dış dünyayla iletişimlerini sınırlar ve sanal dünyada daha fazla zaman geçirirler.

Hikikomori Sendromunun Nedenleri

Hikikomori’nin kesin nedenleri henüz tam olarak anlaşılmış olmasa da, birçok faktörün bu duruma katkıda bulunduğu düşünülmektedir. Bu faktörler arasında;

  • Sosyal baskı ve rekabet: Özellikle eğitim ve iş hayatındaki yüksek beklentiler, bireyleri başarısızlık korkusu ve sosyal kaygı yaşamaya itebilir.
  • Aile ilişkileri: Aile içinde yaşanan sorunlar, aşırı koruyucu veya otoriter tutumlar, bireyin özgüvenini zedeleyerek izolasyona yol açabilir.
  • Psikolojik sorunlar: Depresyon, anksiyete bozuklukları gibi psikolojik rahatsızlıklar, hikikomoriye zemin hazırlayabilir.
  • Okul başarısızlığı: Akademik başarısızlıklar, bireyin kendine olan güvenini sarsarak sosyal ilişkilerden çekilmesine neden olabilir.
  • Teknolojinin etkisi: İnternet ve sosyal medya kullanımının artması, bireylerin gerçek dünyadan koparak sanal dünyalara sığınmasına yol açabilir.

Hikikomori Sendromunun Belirtileri

Hikikomori belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir, ancak genel olarak şu şekilde sıralanabilir:

  • Toplumsal izolasyon: Evden çıkmamak, arkadaşlarla görüşmemek, sosyal etkinliklere katılmamak.
  • İnternet bağımlılığı: Bilgisayar oyunları, sosyal medya veya internet sörfü gibi sanal aktivitelere aşırı düşkünlük.
  • Depresyon: Üzüntü, mutsuzluk, ilgi kaybı, enerji düşüklüğü gibi belirtiler.
  • Anksiyete: Kaygı, gerginlik, korku gibi duygular.
  • Uyku düzensizlikleri: Uykusuzluk veya aşırı uyuma.
  • Yeme bozuklukları: İştah kaybı veya aşırı yeme.
  • Düşünce bozuklukları: Kendini suçlama, geleceğe dair umutsuzluk gibi düşünceler.

Hikikomori Nasıl Tedavi Edilir?

Hikikomori tedavisi, bireyin durumunun ciddiyetine ve eşlik eden psikolojik sorunlara göre farklılık gösterir. Tedavi sürecinde genellikle aşağıdaki yöntemler kullanılır:

  • Psikoterapi: Bireysel veya grup terapileri, bireyin duygularını ifade etmesine, düşüncelerini düzenlemesine ve sosyal becerilerini geliştirmesine yardımcı olur.
  • Aile terapisi: Aile üyelerine, hikikomori olan bireyle nasıl iletişim kuracakları ve onu destekleyecekleri konusunda eğitim verilir.
  • İlaç tedavisi: Depresyon, anksiyete gibi eşlik eden psikolojik sorunların tedavisinde ilaçlar kullanılabilir.
  • Sosyal beceri eğitimi: Bireyin sosyal etkileşimlerini kolaylaştırmak için sosyal beceri eğitimleri verilir.
  • Mesleki rehabilitasyon: Bireyin iş hayatına yeniden katılmasına yardımcı olmak için mesleki rehabilitasyon programları uygulanabilir.

Hikikomori, erken teşhis ve tedavi ile üstesinden gelinebilen bir durumdur. Ancak tedavi sürecinde bireyin ve ailesinin sabırlı ve istekli olması önemlidir.

Related Posts

İBB’den aşırı sıcaklara karşı sağlık uyarısı: Gölgede durun, bol su için

İBB’den aşırı sıcaklara karşı sağlık uyarısı: Gölgede durun, bol su için

İSTAHED’den Sağlık Bakan Yardımcısına yanıt: Tükenmişliğimizi övünç vesilesi yapamazsınız

İstanbul Aile Hekimliği Derneği, Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayip Birinci’nin, “Hekimlerimiz OECD ortalamasının iki katı hasta bakıyor” sözlerine tepki gösterdi.

Uzmanlar uyardı: Çocuklar arasında çok hızlı yayılıyor!

Çocuklar arasında hızla yayılan el, ayak ve ağız hastalığına karşı uyarıda bulunan Doç. Dr. Samet Özer, özellikle 5 yaş altı çocukların risk altında olduğunu belirterek, hastalığın belirtileri ve bulaşma yollarına karşı aileleri dikkatli olmaya çağırdı.

Sıcak havalarda gazlı içecek tüketmek susuzluğu artırıyor

Sıcak havalarda özellikle bilinçsiz gazlı içecek tüketmenin sağlığı tehlikeye attığını belirten Diyetisyen Mısra Beste Köleoğlu, “Gazlı içeceklerdeki kafein idrar söktürücü etki yapar, bu da su kaybını artırır. Şeker oranı yüksek bu içecekler kan şekerinde dalgalanmalara da yol açabilir. Özellikle diyabet, hipertansiyon ve böbrek hastalığı olanlar için bu içecekler risklidir” dedi.

Bakanlık açıkladı: 5 milyon kişinin yüzde 35’i fazla kilolu

Sağlık Bakanlığı, ‘İdeal Kilonu Öğren Sağlıklı Yaşa’ kampanyasının altıncı haftası sonunda 4 milyon 923 bin 302 kişinin boy ve kilo ölçümlerinin gerçekleştirildiğini, yaklaşık yüzde 35’inin fazla kilolu ve yüzde 26’sının obez aralığında olduğunu açıkladı.

Oldukça zararsız görünen bu belirti karaciğerin aslında tehlikede olduğunu bağırıyor!

Son yıllarda dünya genelinde hem alkole bağlı hem de alkole bağlı olmayan karaciğer hastalıklarında dikkat çeken bir artış yaşanıyor. En yaygın ve çoğu kişinin göz ardı ettiği ilk uyarı ise: vücutta su tutulması.