Dişlerinizde aşırı hassasiyet varsa bu 5 nedene dikkat
4 mins read

Dişlerinizde aşırı hassasiyet varsa bu 5 nedene dikkat

Dentin hassasiyeti yaşayan kişiler, ağrıya neden olabileceği için diş fırçalama, sıcak-soğuk içeceklerin tüketilmesi gibi günlük aktivitelerden kaçınırlar. Dentinin yapısında tübül adı verilen, sinirlerle etkileşim halinde olan yapılar bulunmaktadır. Diş etinin çekilmesiyle veya mine dokusunun kaybıyla ortaya çıkan dentin tübüllerinin içerisindeki sıvının hareket etmesi hassasiyete neden olmaktadır.

Dentin hassasiyetine neden olan etken faktör ortadan kaldırılıp tedavi edilmediği müddetçe semptomlarda ilerleme görülebilir. Dentin hassasiyeti görülen kişilerin hayat kaliteleri, hassasiyet semptomlarından olumsuz yönde etkilenir. Hassasiyeti olan kişiler sevdikleri yiyecek ve içeceklerden keyif alamaz, özellikle soğuk içeceklerin daha ılık olmasını beklemek durumunda kalırlar. Dentin hassasiyeti; sıklıkla 20-45 yaş aralığındaki kişilerde görülse de, toplumda ergenlik döneminden 70’li yaşlara kadar dağılım göstermektedir. Hassasiyet yaşlanmaya bağlı dentin tübüllerinin tıkanması ile birlikte azalırken, diş eti rahatsızlığı olan kişilerde görülme sıklığı artmaktadır.

Dentin hassasiyetine neden olan faktörler;

1-ASİTLİ YİYECEKLERİN VEYA İÇECEKLERİN SIK TÜKETİLMESİ

Portakal, limon gibi asidik özellikte olan meyvelerin ağız içerisinde bekletilerek tüketilmesi, asidik içeceklerin sık tüketilmesi dişin koruyucu katmanı olan minenin aşınmasına neden olur ve dentin tübülleri açığa çıkar. Ayrıca yüzücülerde havuzlarda bulunan klora bağlı olarak mine kaybı, reflü, kronik yaygın kusma, alkolizm, peptik ülser, ilaçlara bağlı meydana gelen ağız kuruluğu, tükrüğün tamponlama kapasitesi, pH’ı ve akış hızı ağız içi ortamın asidik olmasına neden olarak mine kaybına neden olur. Dentin tübüllerinin bu şekilde açığa çıkması dentin hassasiyetinin artmasına neden olmaktadır.

2-DİŞ ETİ HASTALIKLARI

Diş eti hastalıkların bağlı olarak meydana gelen diş eti çekilmesi kök yüzeylerinin açığa çıkmasına neden olmaktadır. Kök yüzeylerinin açığa çıkması ile birlikte dentün tübülleri dış uyaranlara açık hale gelmekte ve diş hassasiyetinin artmasına neden olmaktadır. Diş eti çekilmeleri ve dentin yüzeyinin açığa çıkması yanlış fırçalama alışkanlıklarına bağlı olarak da meydana gelebilir. Uygun olmayan, sert kıllara sahip diş fırçalarının kullanımı, dişlerin sert bir şekilde fırçalanması mine kaybına neden olarak dentin hassasiyetini tetikleyebilmektedir. Ayrıca diş yüzeyi temizliği yapılan hastalarda geçici olarak dentin hassasiyeti meydana gelebilmektedir.

3-BRUKSİZM

Bruksizm; hastaların gün içerisinde veya geceleri dişlerini sıkması ya da gıcırdatması ile karakterize olan bir durumdur. Bruksizme bağlı olarak, dişlerde aşınmalar, çatlaklar meydana gelebilir ve bu durum dentin hassasiyetine sebep olabilir.

4-DİŞLERDE ÇÜRÜK VARLIĞI

Dişlerin yapısında meydana gelen çürüklerin ilerlemesi, dişin iç kısmında bulunan pulpa adı verilen damar ve sinirlerin olduğu bölgeyi etkileyerek hassasiyete neden olabilir.

5-BEYAZLATMA

Profesyonel olarak diş beyazlatma işlemi yapıldıktan sonra geçici olarak dentin hassasiyeti meydana gelebilir.

Dentin Hassasiyetinin Tedavisinde;

  1. Klinik muayenenin uygun bir şekilde yapılması ve doğru teşhis konması
  2. Diş fırçalama alışkanlıklarının gözden geçirilmesi, uygun bir diş fırçası kullanılarak günde en az 2 kere dişlerin fırçalanması, fırçalamanın öncesinde ve sonrasında asitli yiyecek ve içeceklerin tüketilmemesi,
  3. Beslenme alışkanlıklarının değerlendirilmesi, asitli gıdalardan kaçınılması
  4. Bruksizm varlığında diş hekimine başvurulması ve uygun tedavinin gerçekleştirilerek ilerlemenin engellenmesi önemlidir.

Ayrıca dentin hassasiyeti için geliştirilen diş macunlarının kullanılması tavsiye edilebilir. Alınan önlemlere karşın dentin hassasiyetinin geçmediği durumlarda profesyonel tedaviler diş hekimi tarafından uygulanabilmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir