Ofis içine kamera kurulması yıllardır tartışılan bir konudur. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nin yeni kararı bu tartışmaları daha da alevlendirdİ

Feramuz ERDİN

ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL İDDİASI

Çalışanlarının ses ve görüntülerinin kaydedildiği sisteme karşı BTS yönetimi işlemin iptali istemiyle dava açtı. BTS, dava dilekçesinde “Kamera kayıt sistemi ile özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiği, dava konusu olan kumanda merkezine ses ve görüntü kaydeden kameraların konulmasını gerektirecek bir güvenlik açığının bulunmadığını” belirtti.

Davaya bakan İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesi ise iptal kararını şu şekilde gerekçelendirdi:

“Kameraların Maltepe Trafik Yönetim Merkezi bünyesinde bulunan kumanda merkezinde doğrudan çalışanların çalışma alanlarını ve çalışma masalarını görüntülediği, kamera sisteminin yerleştirildiği konum ve çektiği alan dikkate alındığında, iş yerinin güvenliğini sağlama amacını aşarak, doğrudan çalışan memurun kendisinin, diğer memurlarla ya da iş sahipleriyle ilişkisinin ve kamu hizmetinin görülmesi sırasında yaptığı her türlü haberleşmesinin, çalışma alanı ve masasının gözlemlendiği kamera takip sistemi kurulmasının özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği anlaşılmakta olup; uygulamanın sınırlarını, usul ve esaslarını gösteren bir kanuni dayanağın bulunmaması, toplanan görüntülerin ileride başka bir şekilde kullanılamayacağına dair bir güvencenin mevcut olmaması ve bu haliyle yukarıda belirtilen temel haklar ve Anayasal ilkelerle bağdaşmaması nedeniyle…”

ÖZGÜRLÜK – GÜVENLİK VE HİZMET KALİTESİ DENGESİ

İşyerlerinde, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu yani kısaca KVKK uyarınca önceden haber verilmek suretiyle ses ve görüntü kaydı yapılabileceği gibi, kişisel verilerin rızaya dayalı olarak paylaşılması esastır. Burada veri işleyenin bu veriyi nasıl işleyeceğinin, saklayacağının, paylaşacağının veya imha edeceğinin açık kurallara bağlı olarak belli olması gereklidir. Sürekli karşımıza çıkan KVKK aydınlatma metinleri bu amaçla hazırlanmıştır.

Gerekçeli karar içeriğinden, TCDD yönetiminin kanundaki esaslar doğrultusunda bir uygulama geliştirmemiş olmasının bu kararda etkili olduğu anlaşılmaktadır.

Hırsızlık, kavga, veri güvenliği ihlali, taciz ve sarkıntılık gibi suçların ispatlanması amacıyla delil olarak kullanabilecek olan ses ve görüntü kayıtlarının, “hizmet kalitesinin ölçülmesi” amacıyla da alınması ve saklanması mevcut mevzuat gereğince yasaldır. Ayrıca personelin tek başına çalıştığı yerlerde herhangi bir ani rahatsızlık geçirmesi ihtimaline karşı uzaktan izleme özelliğine sahip olan bazı kameralar çok işe yaramaktadır.

Kaldı ki, hizmet amacıyla çalışana tahsis edilen her türlü donanımın nasıl ve hangi amaçla kullanıldığını takip etmek her işletmenin yasal hakkıdır. O halde burada donanımın “özel” kullanımı söz konusu olamayacağı için özel hayatın gizliliğinin nasıl oluşabileceği de tartışmalı hale gelmektedir.

KAMERANIN YERİ VE AÇISI ÖNEMLİ

Ancak yine de mahkemenin kameraların yeri ve açıları konusunda bazı endişeleri kararına taşıdığı görülmektedir. Bu nedenle kameraların genel işleyişi takip edecek şekilde yerleştirilmesi mevzuatın ruhuna uygun olacaktır. Ayrıca elde edilen verilerin nerde ve ne amaçla kullanılabileceği düzenlendiği takdirde, personelin “takip edilme” endişesi de giderilebilecektir.

patronlardunyasi.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir